Profesör Doktor Ercan Olcay (Efsane) – Bağcılar Devlet Hastanesi
Aşil tendon ameliyatı konusunda ünvanından da anlaşıldığı gibi efsane bir doktordur. Yazımızın konusu, yazarımızın yaşadığı ameliyat hikayesidir. (Prof. Dr. Ercan Olcay, Kanunu Sultan Süleyman Hastanesinden, Bağcılar Devlet Hastanesine geçmiştir.)
Olayı kısaca anlatacak olursak; Halı saha maçında ayağının arka kısmına (aşil tendon) diğer ayağıyla vurmasıyla TAK diye bir ses gelmiş ve arkaya bakmış arkadan biri mi vurdu ? biri ayağına bir şey mi fırlattı ? bu sorularla arkaya bakıyor fakat hiçbir kimse yok.
Yere yığılan yazarımız, ayağında inanılmaz bir ağrı hissediyor. Tel örgülerin orada maçın bitmesine 10 dakika kala gerçekleşen bu olay sonrası arkadaşlarının yardımıyla eve gidiyor. Ayağının ağrısından ayağının üstüne çok zor basabiliyor. Cuma günü gerçekleşen olay sonrasında yazarımız hafta sonu evde yatarak dinleniyor. Hiçbir ilaç kullanmıyor ve buz daha kullanmıyor. Darbeden belki ezilme vardır diye üzerine düşmüyor ve hafta içi 4 gün işe gidiyor. Perşembe akşamı iş çıkışı 20:00 civarı Medilife Beylikdüzü Hastanesine giden yazarımız, nöbetçi Doktor tarafından elle yapılan kontroller neticesinde aşil tendonun koptuğunu söylüyor. Yazarımız mr (emar) çekip baksak daha iyi olur mu ? sorusuna “tabiki çekip birde gündüz gelin” şeklindeki cevabı üzerine, halk arasında olan düşünceye kapılıp “aceba özel hastane direk beni ameliyata alıp para almaya mı çalışıyor ?” (Bu hastane çevredeki en kaliteli ve en ucuz özel hastane olmasına rağmen) sorusuyla karşı karşıya kalıyor. Bunun üzerine Cuma günü iş yeriyle görüşüp izin alarak Beylikdüzü Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi ek binası acil bölümüne gidiyor. Burada acil bölümünde yeni mezun olmuş bir bayan doktorun olayı anlatmasına ve tendon kısmını göstermesine rağmen “aceba kemiğinizde bir şey var mı ?” sorusuyla kendini röntgen odasında buluyor. Röntgeni gören yeni mezun bayan doktorun kemiğinizde bir şey yokmuş deyip yürüme sorunu çeken yazarımıza 1 günlük rapor yazıyor. Yazarımız “mr (emar) çeksek daha iyi olmaz mı ?” sorusu üzerine mr (emar) için “yukarıdan sıra almanız gerekiyor” denmesi üzerine hangi haftaya sıra geleceği düşüncesine kapılarak tekrar özel hastanenin yolunu tutuyor. M.R. (emar) için Medilife Beylikdüzü hastanesine Cumartesi günü gidiyor ve pazartesi Operatör Doktoruna sonuçları götürüyor. Doktorunun söylediği ” Bu sonuçlarında gösterdiği, acil ameliyat olman ve ameliyat olmadan da bunun düzelebileceği bunun en büyük handikapı ilerleyen zamanlarda tekrar olma olasılığının yüksek olmasıdır.” Yaşlı biri olmadığı için hayat içerisinde mutlaka sürekli olarak koşmak, zıplamak, sıçrama, parmak üstünde durmak v.b bir çok şeyi yapmak isteyeceği için alçıyla düzeldikten sonra bu sorunun tekrar olma olasılığının yüksekliği.
Operatör Doktorunun ” İlla bende ameliyat ol demiyorum. Gerçek olan bu istediğin yerde derhal ameliyat olman süreyi geçirmemen. Aksi halde esneme kaybına uğrayan tendonun tekrar birleştirilerek dikilmesinin çok daha zor olacığı ” sözünden sonra hastanenin muhasebesinin yolunu tutan doktorumuz. Aşil Tendon ameliyatının 2018 yılında 3.000 TL istendiğini ve her yapılan alçı için 200-250 TL arası para alındığının söylenmesi üzerine, birde yat olursa gecelik parayı hesaba kattığında ameliyatın maliyetinin ortalama 5.000 TL ye yaklaşacağını düşününce içini büyük bir sıkıntı kaplıyor.
Konu hakkında başka kişilerden de bilgi almak için kardeşine olayı anlatıyor. Kardeşinin arkadaşlarından Galatasaray eski oyuncusu ve antrenörlerinden durumunu anlatıp bilgi alıyor. Sonuç olarak bu konuda en çok bu olaya maruz kalan futbolcular olduğundan bu tip bir araştırma yapıyor ve aynı şeyler kendisine iletilerek “ameliyat acil olması, ameliyata kadar yürümemesi ve evde yatması gerektiği” söyleniyor.
Ekonomik olarak büyük bir külfet ama işin ucunda sağlığı olduğun düşününce yazarımız en iyi bildiği şeylerden biri olan internet araştırmasına başlıyor. Burada bulduğu bir videoyu izliyor videoda anlatılan farklı bir ülkede olan bir kızın doğuştan yürüyememe sorunun gideren iki Türk Doktorun başarısıdır. Bunun üzerine Prof. Dr. Ercan Olcay’ın hangi hastanede olduğuna bakıyor ama içerisinden “İnşallah özel hastane değildir diyor ” nedenini söylememize gerek yok umarım. Araştırma sonucunda hocanın Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi Küçükçekmece bölgesinde olduğunu öğreniyor ve hemen telefonu üzerinden randevu almaya çalışıyor. Kısmet mi ? Şans mı ? demek lazım perşembe gününe yani bir kaç gün sonrasına randevu alıyor ve kontrole gidiyor. Hocanın odasına girdiğinde başka birini görünce içinden ” tüh” demesine rağmen bir perde görüyor “Aceba ?” diye düşünürken diğer doktora olayı anlatıyor ve m.r. (emar) sonuçlarını gösteriyor. Doktorun arkaya bi geçip uzanın demesi üzerine “Hocam sonuçlarda tendon sorunu görünüyor” seslenmesinden sonra beklenen oluyor. Perde arkasından evlilik programında aradığını bulan kişi gibi beklenen kişi çıkıyor. Profesör Doktor Ercan Olcay masası üzerinde kitaplar yazıları büyük ihtimalle bir makale hazırlığında, hemen yazısını bırakıp ilgileniyor. Yatan hastamızı kontrol ediyor ve sonuç aynı değişmiyor. Hoca direk salı günü ameliyat günü olduğunu ve kontrolleri yapıldıktan sonra derhal ameliyata alınması talimatını veriyor. Yazaramız ” Hocam sizin için buraya geldim. Ameliyatımı siz mi yapacaksınız ?” Hoca “Ameliyatını ben yapacağım için rahat olsun” diye söyledikten sonra odadan çıkıp işlemleri yapmaya başlıyor.
Sevinip üzülme arası kalan yazarımız hastanenin diğer bölgelerine gidip akçiğer, kan, kalp ritmi ve anestezi kontrollerini yaptırdıktan sonra salı gününü bekleyişe geçiyor. Bir yandan da şaşırıyor çünkü hocaya sistem üzerinden randevu almaya kalktığında tekrar asla randevu alamıyor.
Salı günü gelip çatıyor. Hastanede yatağına yatıp ailesiyle ameliyatın bekleyişine geçiyor. Ameliyat hanede salı günü içinde 280 yakın ameliyatların olduğunu ameliyat hane kapısında yatarken hemşireden öğrenince şaşkına dönüyor. Hastane Devlet Hastanesi olmasına rağmen çok temiz, büyük ve çok iyi işleyen bir hastane olarak görüyor. Sedyede ameliyat sırası geldiğinde içeri alınıyor ve buz gibi olan ameliyathaneye giriyor. Orada olan kişilerin konuşmaları arasında içi bir tuhaf oluyor. Anestezi Doktorunu soruyor fakat orada yok belirli bir süre sonra gelen
Yazarımız doktoruna “Genel anestezi olmak istiyorum”
Anestezi Doktoru “Kısmi (local) anestezi daha konforlu olur”
Yazarımız “İkisi arasındaki fark nedir”
Anestezi Doktoru “Uzun süre bir acı hissetmeyeceksin”
Yazarımız “Ben genel istiyorum isterseniz genelden sonra kısmi (local) yapın”
Anestezi Doktor “İkisini yapamam”
Yazarımız “Genel istiyorum o zaman, nasılsa yine ağrı kesici sonradan da yapılacak”
Anestezi Doktoru “Peki o zaman genel yapayım”
Ercan Hocanın Yardımcı Doktoru “Kısmi anestezi değil mi ? Bırak geneli kısmi ol hemen işimizi yapalım”
Yazarımız “Ben uyurken herşey olsun duymak istemiyorum hiçbirşeyi ”
Ercan Hocanın Yardımcı Doktoru ” Boşver geneli kısmi daha iyi ”
Yazarımız ” Ben genel olmak istiyorum ”
belirli bir süre sonra ameliyathaneye Prof. Dr. Ercan Olcay geliyor.
Ercan Hoca ” Anestezi hazırlandı mı ?”
Anestezi Doktoru “Hastamız (yazarımız) genel anestezi istedi.”
Ercan Hoca ” Tabiki, ne istiyorsa onu yapın” talimatını veriyor.
Yazarımız “Bakalım kaç saniyede bayılcam ?”
Anestezi Doktoru ” Saate bak bakalım.”
Yazarımız azına uzanan havayı çekiyor ve uyku zamanı başlıyor. Uyandığı zaman kendini hastaların arasında yarı gözünü açabiliyor ve hayal gibi geliyor ayığında bir alçı görüyor. Tekrar uykuya dalıyor arada bir sesleniş ” Beni duyuyor musun ?” ameliyat hanenin dışında ayılma odasında ve yavaş yavaş kendine geliyor.
Burada hasta piskolojisini anlamanın önemi ve hayatında ilk kez ameliyat olan birine nasıl davranılması gerektiğini aldığı ünvanın ne derece haklı olduğunu Dr. yetiştiren, Dünya çapında ülkemizi temsil eden Efsane Profesör Doktor Ercan Olcay’la yazarımızın yaşadığı gerçek bir ameliyat hikayesini sizlere aktardık. Umarız böyle efsaneler ve böyle güzel hastaneler çoğalır.