Rusların iyileştiremediği çocuğu Türk doktorlar ayağa kaldırdı
‘Doğuştan çarpık ayak’ hastalığıyla dünyaya gelen Kırgızistanlı 12 yaşındaki çocuk, ülkesinde ve Rusya’da geçirdiği ameliyatlarla hastalığına çare bulunamayınca Türkiye’ye getirildi. Hastalığı nedeniyle yürüyemeyen Diana Appakova, İstanbul’da Rus tekniğiyle gerçekleştirilen başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu.
Ailesi, daha önce Rusya’da 2, Kırgızistan’da ise 3 ameliyat geçiren Appakova’nın iyileşememesi üzerine Türk konsolosluğu aracılığıyla Sağlık Bakanlığından yardım istedi.
Türkiye’ye getirilen Appakova’ya, İstanbul’daki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinde başarılı bir operasyon yapıldı. Appakova’nın tedavisi hastanede sürüyor.
Hastanenin Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Ercan Olcay, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı açıklamada, dünyada bu tip vakaları ameliyatla düzeltebilen az sayıda hastane bulunduğunu söyledi.
Appakova’nın hastalığı nedeniyle Rusya’da ve ülkesinde ameliyatlar geçirdiğini ancak operasyonların sonucunda deformitesinde herhangi bir düzelme olmadığını belirten Olcay, bunun üzerine Türkiye’ye gelmek için girişimlerde bulunan hastanın tedavisine Sağlık Bakanlığının desteğiyle İstanbul’da başlandığını ifade etti.
İki aydır, hastanın yürümesine engel olan sorunun çözümü için bir takım operasyonlar yapıldığını aktaran Olcay, şöyle devam etti:
“Yapılacak açık revizyon cerrahi girişimlerin ayakta geniş nekrozlara yol açacağı düşüncesiyle, bu anlamda daha sorunsuz, küçük ameliyat kesileriyle yapılan ‘kapalı kama osteotomisi’ ve yine bir Rus tekniği olan ‘İlizarov eksternal fiksatör’le başarılı bir cerrahi yapıldı. Hastamızı sağlığına kavuşturmak için elimizden gelen büyük gayreti gösterdik, deformitesini düzelttik ve sağlıklı bir hale getirmeye çalıştık. Onlar çok mutlu, biz de bu durumdan çok memnun oluyoruz.”
Olcay, yurt dışından bu tür vakaların Türkiye’ye gelmesinden hoşnut olduklarını ve gururlandıklarını vurgulayarak, “Eskiden Türkiye’den hastalarımız yurt dışına tedavi olmaya giderdi ama artık yurt dışından birçok vaka tedavi için ülkemize geliyor” diye konuştu.
– “Tam anlamıyla ayağıyla yere basıp yürüyebilecek”
Hastanenin ortopedi ve travmatoloji uzmanlarından Doç. Dr. Cemil Ertürk de özellikle sağ ayağında çok ciddi deformite ve içe dönüklük olan hastanın, topuğuyla basamama, ayak uçlarıyla basma, parmak uçlarını içe doğru kıvırma şeklindeki sorunlar nedeniyle yürüyemediğini söyledi.
Artık yürüyemez hale gelen Diana’ya daha önce yapılan ameliyatlarda açık cerrahi yöntemi uygulandığını belirten Ertürk, “Doğuştan çarpık ayaklı çocuklara yapılan ilk ameliyat başarısız olursa sonrasında yapılanlar daha büyük başarısızlıklarla sonuçlanacaktır” diye konuştu.
Hastanın ayağının açık cerrahi yapılamayacak kadar yıprandığını ifade eden Ertürk, Diana’ya yapılan işlemlere ilişkin şu bilgileri verdi:
“Eğer açık cerrahi yapsaydık artık ayak ampute olurdu yani kesilebilirdi. Biz de bu nedenlerle dışarıdan bir fiksatörle kemiklerin içerisine tel geçirmek suretiyle yapılan Rus tekniği İlizarov yöntemiyle cerrahi operasyon planladık. Ancak daha küçük kesilerle kemiklerdeki deformiteleri düzeltip bunu İlizarov eksternal fiksatörle kademeli olarak düzeltmeye başladık. Hastamız bu yöntemle yaklaşık iki aydan beri tedavi edilmekte, önümüzdeki hafta ayağında düzelme sağlandığı için fistatörü çıkarmayı planlıyoruz. Çünkü hastamızın ayağındaki şekil bozukluğu düzeleceği gibi hastamız tam anlamıyla ayağıyla yere basıp yürüyebilecek.”
– “Türk doktorlarını çok övüyorlar”
Diana’nın anneannesi Aida Umaraliyeva da torunu sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi. Türkiye’ye geldikleri için çok memnun olduklarını belirten Umaraliyeva, şunları anlattı:
“Torunum beş defa ameliyat geçirdi. Ameliyatlardan sonra ayağı kısalıyordu ve eski haline geliyordu. Artık bize bazı doktorlar iyileşemeyeceğini bile söylediler. Ama burada açık ameliyat olmadan, başka bir yöntemle operasyonu yapıldığı için ayağı yavaş yavaş düzeliyor. Torunum yürüyeceği için çok mutluyum. Zaten doktorlar, hemşireler olup bitenle ilgili hep bilgi veriyorlar. Türk insanlarının çok sıcak kanlı olduğunu biliyorum. Bizi burada çok iyi karşıladılar. Bizim ülkemizde de Türk doktorlarını çok övüyorlar. Ben de zaten bunu bildiğim için hiç düşünmeden tedaviyi kabul ettim.”